SAMSUNLU ANIL ERDEM KORKMAZ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SAMSUN VALİLİĞİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SAMSUNUN İLÇELERİ
ALAÇAM:İlçe çok eski bir tarihe sahip olup, M.Ö. ki devirlerde Frigyalılar,Kimmerler, Mısırlılar, Lidyalılar ve Persler Alaçam’ da hüküm sürmüşlerdir.ALAÇAM:İlçe çok eski bir tarihe sahip olup, M.Ö. ki devirlerde Frigyalılar,Kimmerler, Mısırlılar, Lidyalılar ve Persler Alaçam’ da hüküm sürmüşlerdir.
Osmanlı’dan beri Türk kasabası olan Alaçam 1 Eylül 1944 tarihinde Samsun’un 8. İlçesi olmuştur.
Alaçam kuzeyden Karadeniz, batıdan Yakakent, güneyden Vezirköprü, doğudan Bafra İlçeleri ile çevrili şirin bir sahil kasabasıdır. Yüzölçümü 632 km2 denizden yüksekliği ortalama 30 m olup, sahil uzunluğu 78 km’dir
İlçenin ekonomisi genel olarak tarıma dayalıdır. Bunun yanında hayvancılık ve balıkçılık da yapılmakta olup, tarım ürünlerinin başında tütün, buğday, çeltik ve mısır üretimi gelir.Ayrıca her türlü sebze ve meyve yetiştirilip, hayvancılıkta büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır.
İlçenin kırsal alanlarında el körükleri ile sıcak ve soğuk demircilik yapılmaktadır.İlçe de 800 işçi istihdam eden bir tekel işletmesi mevcuttur.
ASARCIK : Küçük bir köy statüsünde olan şimdiki ilçe ve bir kaç köye 1877 - 1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra Rusya’dan göç eden Çerkezler’in yerleşmesiyle ilçe kurulmaya başlamıştır.Zamanla civardan gelen insanların yerleşmesiyle de büyümüş ve genişlemiştir.1959 Yılında nahiye, 1587 yılında da ilçe olmuştur.Belediye ise 1989 yılı Mart ayında yapılan mahalli idareler seçimleri ile kurulmuştur.
Samsun’un 44 km güneyinde yer alan Asarcık batıdan Kavak İlçesi ve doğudan Çarşamba İlçesi ile sınırlıdır.
İlçede tarıma elverişli arazinin az ve verimsiz olması, sulanabilir arazinin olmaması tarım ekonomisin gelişmesini engellemiştir.Tarımdan elde edilen ürün halkın ancak Tüketim ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir.İlçede yetiştirilen ürünler buğday, mısır, arpa ve şekerpancarıdır. Şekerpancarının dönüm başına 2,5 ton civarında elde edilmesi verimin oldukça düşük olduğunu göstermektedir.
AYVACIK : İlçenin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, daha önce bağlı bulunduğu Çarşamba İlçesinden daha eski bir tarihe sahip olduğu sanılmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında bir Rum köyü olan Ayvacık, Cumhuriyet kurulduktan sonra Rumlar tarafından terk edilmiştir.Bu günkü halk ilçeye Cumhuriyetten sonra yerleşmiştir.
Ayvacık, 1954 te tam teşekküllü nahiye olmuş; fakat 1969 ‘da daha önce kurulmuş devlet teşkilatları kaldırılmıştır.1978’de ise yine köy olmuştur.
20 Mayıs 1990 tarihinde Ayvacık köyü, Keskinoğlu köyü ile birleştirilerek AYVACIK ilçesi olmuştur.19 Ağustos 1990 tarihinde yapılan mahalli seçimlerle de belediyesi kurulmuştur.
Ayvacık Canik Dağlarının kuzey eteklerinde, Yeşilırmak vadisinde, Suat Uğurlu Baraj gölünün kıyısında yeralmaktadır.Bu uzun vadide bir de Hasan Uğurlu Baraj gölü bulunmaktadır.
İlçenin en yakın komşusu 28 km. kuzeyindeki Çarşamba ilçesidir.Samsun’a uzaklığı ise 62 km. dir.
İlçe halkının % 80-90’ı tarımla, % 1’i balıkçılıkla, % 8-9’uda ticaretle uğraşmaktadır.
Tarımsal faaliyetler mısır, buğday, arpa ve fındık üretiminde yoğunlaşmıştır.İlçe topraklarının büyük bir bölümü ormanlık arazidir.Tarıma elverişli topraklar genellikle bozuk, kuru ormanlık alanların açılmasıyla elde edilmiştir.
Hayvancılık alanında ise potansiyel yeterince değerlendirilmemiş ne mera ne de ahır hayvancılığı gelişme gösterebilmiştir.
İlçe de ayrıca elektrik üretimi yaparak sanayinin ana girdisi olan enerjiyi sağlayan Hasan Uğurlu Yeraltı Santrali ile Suat Uğurlu Hidro-elektrik Santrali yer almaktadır. Bu barajlar 1981 - 82 yıllarında hizmete girmişlerdir.
BAFRA: Bafra’nın tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır.İkiztepe Ören yerinde yapılan araştırmalarda Kalkolitik Döneme (M.Ö 5000-4000) ait yerleşmelerin izine rastlanılmıştır.
1071 Malazgirt Savaşından sonra Selçukluların eline geçen Bafra’ya 1214 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı İzzettin Keykavus Türkmen Aşiretlerini yerleştirmiştir.1243’de başlayan Moğol istilaları Selçuklu İmparatorluğunun yıkılması ve Türk Beyliklerinin kurulmasına neden olmuştur.İşte bu dönemde bölgede küçük bir Selçuklu Beyliği olan Bafra Beyliği kurulmuştur.1460’da ise Bafra Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Bafra adının; Kızılırmak’ın denize açıldığı yerde(M.Ö.525 yıllarında Fenikeliler zamanında) ticaret gemilerinin yanaştığı koylara kurulan, ticaret evlerine, Bafida denilmesinden geldiği sanılmaktadır.
Bafra ilçesi Osmanlı İmparatorluğu devrinde Trabzon İline bağlı Canik Sancağına ait bir yerdi.Hangi tarihte kaza merkezi olduğu kesin olarak bilinmemektedir.Salname kayıtlarına göre 1854 yılı sonunda kaza merkezi olduğu sanılmaktadır.,
Bafra Karadenize 20 km uzaklıkta, denizden yüksekliği 20 m olan ve Kızılırmağın biriktirdiği birikinti ovası üzerinde kurulmuş bir ilçemizdir.
İlçe doğusunda ve kuzeyinde Karadeniz, batısında Alaçam, güneyin Kavak İlçeleri ile çevrilmiştir.Yüzölçümü 175.000 hektar, Samsun’a uzaklığı 51 km dir.
Kızılırmak Deltasını kaplayan Bafra Ovası güneyde dağlarla çevrilidir.Bunlardan en yükseği 1224 m ile Nebyan Dağıdır.Bu dağlar Canik Dağlarının uzantılarıdır.Bafra’nın en büyük,Türkiye’nin ise en uzun akarsuyu Kızılırmak bu dağları derin bir vadi ile geçerek ovaya ulaşır.Bafra ovası tamamen Kızılırmak tarafından oluşturulmuştur.Irmağın denize denize yakın kısımlarında birçok göl oluşmuştur. Nebyan dağının etekleri ise yayla durumundadır.
Kızılırmak’ın uzunluğu 1151 km dir. Sivas’ta ki Kızıl Dağ’dan doğar, Orta Anadolu’da geniş bir yay çizerek Bafra’dan denize dökülür.En çok nisan ve temmuz dönemlerinde su taşır.
Kızılırmak’ın denize döküldüğü yerde oluşmuş göller, ırmağın her iki yakasında da yer alır Batıdaki göl Karaboğaz, doğudaki ise Balık gölüdür. Doğu yakada yer alan göllerin başlıcaları şunlardır. Dutdibi, Liman, Hayırlı, Çernek, Uzungöl, Tombulgöl, İncegöl .Göllerin çevresi sazlık ve bataklıktır.Ancak; Ormanlık alanlar da göze çarpar.
Orta Karadeniz iklimi hakimdir.İç ve dağlık kesimler deniz etkisinden uzak olduğu için biraz daha soğuktur.Yağışlar bol, nem oranı fazladır.Ocak-şubat en soğuk; Ağustos ise en sıcak aydır.
Tarımsal üretim ve tarım ürünlerin pazarlanmasına dayalı bir ekonomi gelişmiştir.Kızılırmak deltasının sulak alan çevresinde yaşayan insanların ise temel geçim kaynakları tarım, hayvancılık, balıkçılık ve sazcılık gibi etkinliklerdir.
ÇARŞAMBA : Çarşamba İlçesi Yeşilırmağın doğu yakasında Çay Mahallesi , batı yakasında Sarıcalı Mahallesi olmak üzere bu alanın çevresinde gelişmeye başlamıştır.Çarşamba’nın bütün ovada merkez rolünü üstlenmesinde, ilki 1370 yılında kurulmuş olan panayırın etkisi büyüktür.Bu panayır çarşamba günleri kurulduğundan ilçenin adı da buradan gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında da idari teşkilatta önemli bir ilçe olarak yerini almış olan Çarşamba’ da, Cumhuriyettin sonra 1925 ‘de Belediye Teşkilatı kurulmuştur.İlçe Samsun-Ordu karayolu üzerinde de Yeşilırmak’ın iki yakasında Çarşamba Ovası üzerinde kurulmuştur.Doğusunda Terme, Batısında Tekkeköy, kuzeyinde Karadeniz kıyıları, güneyinde ise Ayvacık ve Salılpazarı ilçeleri sınırlanmıştır.
Çarşamba İlçemiz Yeşilıramk’ın oluşturduğu verimli delta ovası üzerine kuruluştur.Halkının büyük kesimi tarımla uğraşmaktadır.Yeşilırmar’ın suladığı ova tarıma son derece elverişli topraklarla kaplıdır. İlçe de tarım, Türkiye’ye üretim yapacak kadar gelişmiştir.Yetiştirilen ürünler buğday, arpa, çeltik, fasulye, soya fasulyesi, nohut, şekerpancarı, ayçiçeği, şeftali, fındık ve elma başta olmak üzere çok çeşitlidir.
İlçe de 450 dekarlık alana tütün dikilmekte ve yılda ortalama 42.346 kg tütün yetiştirilmektedir.Ayrıca; Şeker fabrikasının üretime başlamasıyla şeker pancarı da yetiştirilmeye başlanmıştır.
Şeker fabrikasının açılması özellikle köylerde büyük ve küçükbaş hayvancılığın yetişmesine yol açmıştır.
KAVAK : Kavak ilçesinin tarihi oldukça eskidir.İlçe merkezinin kuzeyinde kalan Kaledoruğu Höyüğünde 1942 yılında yapılan araştırmalarda M..3500- M:Ö. 2000 yıllarına ait eserlere rastlanılmıştır. Bu verilere göre Kavak İlk Tunç çağından bu yana bir yerleşim yeridir.
Kadedoruğu Höyügünde Genç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlere rastlanması ise bu yerin hem yerleşim özelliğini, hem de buruda yerleşimin sürekliliğini göstermektedir.
Hititlerin egemenliğinden sonra Kavak, M.Ö.1200 ‘lerde Friglerin,M.Ö.7.yüzyılda Miletlerin egemenliği altına girmiştir.M.Ö.333 yılında Pontusların elinde olan Kavak’a daha sonra Romalılar hakim olmuştur.
Daha önce Yahudiliği tanıyan halk , l.yüzyılda İsa’nın Havarilerinden Aziz Andre ve Pier’in Bölgeye gelmesi ile Hristiyanlıkla tanışmıştır.Müslümanlar Abbasiler döneminde (750-1258) Malatya - Tokat üzerinden Karadeniz kıyılarına uzandılar ve İslam dinini buralara tanıttılar.
1418 ‘de Çelebi Mehmet döneminde İlçe tamamen Osmanlıların eline geçti.Kavak’ın bundan sonraki tarihi Osmanlı tarihi içinde gelişimini sürdürmüştür.
Samsun-Ankara karayolu üzerinde kurulmuş, Samsun İline bağlı bir ilçedir.Samsun’a uzaklığı 51 km. olan Kavak; doğusunda Asarcık, batısında Havza, Kuzeyinde Samsun ve Bafra, güneyinde Ladik ilçeleriyle çevrilidir.Kavak ilçesinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.Tarım alanında en çok buğday, mısır, yulaf, arpa gibi tahıl ürünleri yetiştirilir.Ayrıca şekerpancarı, tütün ve patates ekimi de yapılmaktadır.
İlçedeki sanayi ise genellikle kireç, tuğla ve kremit üretimi şeklinde gelişmiştir.Bu alanda faaliyet gösteren fabrikalar üretimini sürdürmektedir.
LADİK: Ladik ilçesinin tarihi M.Ö.3000 - M.Ö.2000 yıllarına kadar uzandığı tahmin edilmektedir.Bu tahminler yapılan arkeolojik kazılardan anlaşılmıştır.Bölge M.Ö.550 - 332 yıllarında Perslerin hakimiyetine girmiştir.Bir dönem sonra Pontus krallığı adını alan devlet Samsun ve Amasya’ya hakim olmuştur.1071 Malazgirt savaşından sonra Müslümanların hakim
Osmanlı’dan beri Türk kasabası olan Alaçam 1 Eylül 1944 tarihinde Samsun’un 8. İlçesi olmuştur.
Alaçam kuzeyden Karadeniz, batıdan Yakakent, güneyden Vezirköprü, doğudan Bafra İlçeleri ile çevrili şirin bir sahil kasabasıdır. Yüzölçümü 632 km2 denizden yüksekliği ortalama 30 m olup, sahil uzunluğu 78 km’dir
İlçenin ekonomisi genel olarak tarıma dayalıdır. Bunun yanında hayvancılık ve balıkçılık da yapılmakta olup, tarım ürünlerinin başında tütün, buğday, çeltik ve mısır üretimi gelir.Ayrıca her türlü sebze ve meyve yetiştirilip, hayvancılıkta büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır.
İlçenin kırsal alanlarında el körükleri ile sıcak ve soğuk demircilik yapılmaktadır.İlçe de 800 işçi istihdam eden bir tekel işletmesi mevcuttur.
ASARCIK : Küçük bir köy statüsünde olan şimdiki ilçe ve bir kaç köye 1877 - 1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra Rusya’dan göç eden Çerkezler’in yerleşmesiyle ilçe kurulmaya başlamıştır.Zamanla civardan gelen insanların yerleşmesiyle de büyümüş ve genişlemiştir.1959 Yılında nahiye, 1587 yılında da ilçe olmuştur.Belediye ise 1989 yılı Mart ayında yapılan mahalli idareler seçimleri ile kurulmuştur.
Samsun’un 44 km güneyinde yer alan Asarcık batıdan Kavak İlçesi ve doğudan Çarşamba İlçesi ile sınırlıdır.
İlçede tarıma elverişli arazinin az ve verimsiz olması, sulanabilir arazinin olmaması tarım ekonomisin gelişmesini engellemiştir.Tarımdan elde edilen ürün halkın ancak Tüketim ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir.İlçede yetiştirilen ürünler buğday, mısır, arpa ve şekerpancarıdır. Şekerpancarının dönüm başına 2,5 ton civarında elde edilmesi verimin oldukça düşük olduğunu göstermektedir.
AYVACIK : İlçenin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, daha önce bağlı bulunduğu Çarşamba İlçesinden daha eski bir tarihe sahip olduğu sanılmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında bir Rum köyü olan Ayvacık, Cumhuriyet kurulduktan sonra Rumlar tarafından terk edilmiştir.Bu günkü halk ilçeye Cumhuriyetten sonra yerleşmiştir.
Ayvacık, 1954 te tam teşekküllü nahiye olmuş; fakat 1969 ‘da daha önce kurulmuş devlet teşkilatları kaldırılmıştır.1978’de ise yine köy olmuştur.
20 Mayıs 1990 tarihinde Ayvacık köyü, Keskinoğlu köyü ile birleştirilerek AYVACIK ilçesi olmuştur.19 Ağustos 1990 tarihinde yapılan mahalli seçimlerle de belediyesi kurulmuştur.
Ayvacık Canik Dağlarının kuzey eteklerinde, Yeşilırmak vadisinde, Suat Uğurlu Baraj gölünün kıyısında yeralmaktadır.Bu uzun vadide bir de Hasan Uğurlu Baraj gölü bulunmaktadır.
İlçenin en yakın komşusu 28 km. kuzeyindeki Çarşamba ilçesidir.Samsun’a uzaklığı ise 62 km. dir.
İlçe halkının % 80-90’ı tarımla, % 1’i balıkçılıkla, % 8-9’uda ticaretle uğraşmaktadır.
Tarımsal faaliyetler mısır, buğday, arpa ve fındık üretiminde yoğunlaşmıştır.İlçe topraklarının büyük bir bölümü ormanlık arazidir.Tarıma elverişli topraklar genellikle bozuk, kuru ormanlık alanların açılmasıyla elde edilmiştir.
Hayvancılık alanında ise potansiyel yeterince değerlendirilmemiş ne mera ne de ahır hayvancılığı gelişme gösterebilmiştir.
İlçe de ayrıca elektrik üretimi yaparak sanayinin ana girdisi olan enerjiyi sağlayan Hasan Uğurlu Yeraltı Santrali ile Suat Uğurlu Hidro-elektrik Santrali yer almaktadır. Bu barajlar 1981 - 82 yıllarında hizmete girmişlerdir.
BAFRA: Bafra’nın tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır.İkiztepe Ören yerinde yapılan araştırmalarda Kalkolitik Döneme (M.Ö 5000-4000) ait yerleşmelerin izine rastlanılmıştır.
1071 Malazgirt Savaşından sonra Selçukluların eline geçen Bafra’ya 1214 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı İzzettin Keykavus Türkmen Aşiretlerini yerleştirmiştir.1243’de başlayan Moğol istilaları Selçuklu İmparatorluğunun yıkılması ve Türk Beyliklerinin kurulmasına neden olmuştur.İşte bu dönemde bölgede küçük bir Selçuklu Beyliği olan Bafra Beyliği kurulmuştur.1460’da ise Bafra Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Bafra adının; Kızılırmak’ın denize açıldığı yerde(M.Ö.525 yıllarında Fenikeliler zamanında) ticaret gemilerinin yanaştığı koylara kurulan, ticaret evlerine, Bafida denilmesinden geldiği sanılmaktadır.
Bafra ilçesi Osmanlı İmparatorluğu devrinde Trabzon İline bağlı Canik Sancağına ait bir yerdi.Hangi tarihte kaza merkezi olduğu kesin olarak bilinmemektedir.Salname kayıtlarına göre 1854 yılı sonunda kaza merkezi olduğu sanılmaktadır.,
Bafra Karadenize 20 km uzaklıkta, denizden yüksekliği 20 m olan ve Kızılırmağın biriktirdiği birikinti ovası üzerinde kurulmuş bir ilçemizdir.
İlçe doğusunda ve kuzeyinde Karadeniz, batısında Alaçam, güneyin Kavak İlçeleri ile çevrilmiştir.Yüzölçümü 175.000 hektar, Samsun’a uzaklığı 51 km dir.
Kızılırmak Deltasını kaplayan Bafra Ovası güneyde dağlarla çevrilidir.Bunlardan en yükseği 1224 m ile Nebyan Dağıdır.Bu dağlar Canik Dağlarının uzantılarıdır.Bafra’nın en büyük,Türkiye’nin ise en uzun akarsuyu Kızılırmak bu dağları derin bir vadi ile geçerek ovaya ulaşır.Bafra ovası tamamen Kızılırmak tarafından oluşturulmuştur.Irmağın denize denize yakın kısımlarında birçok göl oluşmuştur. Nebyan dağının etekleri ise yayla durumundadır.
Kızılırmak’ın uzunluğu 1151 km dir. Sivas’ta ki Kızıl Dağ’dan doğar, Orta Anadolu’da geniş bir yay çizerek Bafra’dan denize dökülür.En çok nisan ve temmuz dönemlerinde su taşır.
Kızılırmak’ın denize döküldüğü yerde oluşmuş göller, ırmağın her iki yakasında da yer alır Batıdaki göl Karaboğaz, doğudaki ise Balık gölüdür. Doğu yakada yer alan göllerin başlıcaları şunlardır. Dutdibi, Liman, Hayırlı, Çernek, Uzungöl, Tombulgöl, İncegöl .Göllerin çevresi sazlık ve bataklıktır.Ancak; Ormanlık alanlar da göze çarpar.
Orta Karadeniz iklimi hakimdir.İç ve dağlık kesimler deniz etkisinden uzak olduğu için biraz daha soğuktur.Yağışlar bol, nem oranı fazladır.Ocak-şubat en soğuk; Ağustos ise en sıcak aydır.
Tarımsal üretim ve tarım ürünlerin pazarlanmasına dayalı bir ekonomi gelişmiştir.Kızılırmak deltasının sulak alan çevresinde yaşayan insanların ise temel geçim kaynakları tarım, hayvancılık, balıkçılık ve sazcılık gibi etkinliklerdir.
ÇARŞAMBA : Çarşamba İlçesi Yeşilırmağın doğu yakasında Çay Mahallesi , batı yakasında Sarıcalı Mahallesi olmak üzere bu alanın çevresinde gelişmeye başlamıştır.Çarşamba’nın bütün ovada merkez rolünü üstlenmesinde, ilki 1370 yılında kurulmuş olan panayırın etkisi büyüktür.Bu panayır çarşamba günleri kurulduğundan ilçenin adı da buradan gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında da idari teşkilatta önemli bir ilçe olarak yerini almış olan Çarşamba’ da, Cumhuriyettin sonra 1925 ‘de Belediye Teşkilatı kurulmuştur.İlçe Samsun-Ordu karayolu üzerinde de Yeşilırmak’ın iki yakasında Çarşamba Ovası üzerinde kurulmuştur.Doğusunda Terme, Batısında Tekkeköy, kuzeyinde Karadeniz kıyıları, güneyinde ise Ayvacık ve Salılpazarı ilçeleri sınırlanmıştır.
Çarşamba İlçemiz Yeşilıramk’ın oluşturduğu verimli delta ovası üzerine kuruluştur.Halkının büyük kesimi tarımla uğraşmaktadır.Yeşilırmar’ın suladığı ova tarıma son derece elverişli topraklarla kaplıdır. İlçe de tarım, Türkiye’ye üretim yapacak kadar gelişmiştir.Yetiştirilen ürünler buğday, arpa, çeltik, fasulye, soya fasulyesi, nohut, şekerpancarı, ayçiçeği, şeftali, fındık ve elma başta olmak üzere çok çeşitlidir.
İlçe de 450 dekarlık alana tütün dikilmekte ve yılda ortalama 42.346 kg tütün yetiştirilmektedir.Ayrıca; Şeker fabrikasının üretime başlamasıyla şeker pancarı da yetiştirilmeye başlanmıştır.
Şeker fabrikasının açılması özellikle köylerde büyük ve küçükbaş hayvancılığın yetişmesine yol açmıştır.
KAVAK : Kavak ilçesinin tarihi oldukça eskidir.İlçe merkezinin kuzeyinde kalan Kaledoruğu Höyüğünde 1942 yılında yapılan araştırmalarda M..3500- M:Ö. 2000 yıllarına ait eserlere rastlanılmıştır. Bu verilere göre Kavak İlk Tunç çağından bu yana bir yerleşim yeridir.
Kadedoruğu Höyügünde Genç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlere rastlanması ise bu yerin hem yerleşim özelliğini, hem de buruda yerleşimin sürekliliğini göstermektedir.
Hititlerin egemenliğinden sonra Kavak, M.Ö.1200 ‘lerde Friglerin,M.Ö.7.yüzyılda Miletlerin egemenliği altına girmiştir.M.Ö.333 yılında Pontusların elinde olan Kavak’a daha sonra Romalılar hakim olmuştur.
Daha önce Yahudiliği tanıyan halk , l.yüzyılda İsa’nın Havarilerinden Aziz Andre ve Pier’in Bölgeye gelmesi ile Hristiyanlıkla tanışmıştır.Müslümanlar Abbasiler döneminde (750-1258) Malatya - Tokat üzerinden Karadeniz kıyılarına uzandılar ve İslam dinini buralara tanıttılar.
1418 ‘de Çelebi Mehmet döneminde İlçe tamamen Osmanlıların eline geçti.Kavak’ın bundan sonraki tarihi Osmanlı tarihi içinde gelişimini sürdürmüştür.
Samsun-Ankara karayolu üzerinde kurulmuş, Samsun İline bağlı bir ilçedir.Samsun’a uzaklığı 51 km. olan Kavak; doğusunda Asarcık, batısında Havza, Kuzeyinde Samsun ve Bafra, güneyinde Ladik ilçeleriyle çevrilidir.Kavak ilçesinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.Tarım alanında en çok buğday, mısır, yulaf, arpa gibi tahıl ürünleri yetiştirilir.Ayrıca şekerpancarı, tütün ve patates ekimi de yapılmaktadır.
İlçedeki sanayi ise genellikle kireç, tuğla ve kremit üretimi şeklinde gelişmiştir.Bu alanda faaliyet gösteren fabrikalar üretimini sürdürmektedir.
LADİK: Ladik ilçesinin tarihi M.Ö.3000 - M.Ö.2000 yıllarına kadar uzandığı tahmin edilmektedir.Bu tahminler yapılan arkeolojik kazılardan anlaşılmıştır.Bölge M.Ö.550 - 332 yıllarında Perslerin hakimiyetine girmiştir.Bir dönem sonra Pontus krallığı adını alan devlet Samsun ve Amasya’ya hakim olmuştur.1071 Malazgirt savaşından sonra Müslümanların hakim
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 18 ziyaretçi (48 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|